Hadise, nisan ayında İ.S.D.’nin otomobiline haciz prosedürü yapılmasıyla meydana çıktı. Fırın işleten iş insanı M.D. iddiaya bakılırsa, aralarında alacak meselesinden problem tespit edilen pastane sahibi oğlu İ.S.D.’nin imzasını yansılamak edip, 60 bin ve 70 bin lira değerinde iki ayrı senedi imzaladı.
M.D., sonrasında senetler ödenmediği sebebi öne sürülerek oğlu ile ilgili icra prosedürü başlattı, oğlunun otomobiline haciz sonucu aldırıp yediemin otoparkına çektirdi. Otomobili haczedilen İ.S.D. senetlerdeki imzaların kendine ilişik olmadığı, yansılamak edilmiş olduğu iddiasıyla savcılığa kabahat duyurusunda bulunmuş oldu. Tahkîkat kapsamında senetlerdeki imzalar kriminal araştırmaya alındı.
Tahkîkat adımında ifadesi müracat edilen M.D. imzaların oğluna ilişik bulunduğunu belirtip, “Sahtecilik halletmeye ya da diğer şekilde haksız para kazanmaya ihtiyacım yoktur. Alın teriyle emek vererek milyonlarca değerinde taşınmaz, onlarca çalışana ulaştım. Parasal durumum olabildiğince iyidir. Oğlum sahteciliği kendisi yapmakta ve bana kara çalma atmaktadır. Ben de kendisinden davacı ve şikayetçiyim. Kendine icra takip edeni başlattığım ve annesine karşı boşanma davası açtığım amacıyla kızgınlıkla şikayette bulunmuştur. Oğlum değişik değişik imzalar kullanarak, kötü amaçlı olarak beni yakınma etmiştir. Değişik imzalar kullanarak beni dolandırmaya çalışan oğlumdan şikayetçiyim. Senetlerdeki imzalar oğluma aittir. Suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.